Aksaray Yöresel Kültürel Kamusal Kurumsal Paylaşım sitesi Aksarayın en iyi Sitesi
Üyelik Giriş Yap | Üye Ol | Şifrem Neydi | Canlı Destek Facebook
Kategoriler
Son Yorumlar
                      Ençok Okunanlar
                      Son 3 ay içinde okunanlar!
                      İstatistikler
                      Üst Kategori 1
                      Yazarlar 7
                      Toplam Yazı 49
                      Toplam Yorum 10
                      Toplam Gösterim 133017
                      Hangisi sultanlık? Evlilik mi bekarlık mı?
                      Okuma : 3527
                      Yazan : fatih kurtbey kocapinar
                      Tarih : 23.10.2012 01:27:57
                      Kategori : mavis mavis
                      Önceki Sonraki
                      Hangisi sultanlık? Evlilik mi bekarlık mı? Bekarlık sultanlıksa neden çoğumuz hayatımızı paylasacagimiz birilerini arar olduk..



                       Hangisi sultanlık? Evlilik mi bekarlık mı?

                      Bekarlık sultanlıksa neden çoğumuz hayatımızı paylasacagimiz birilerini arar olduk...

                      Bekarlık sultanlıksa neden çoğumuz hayatımızı paylaşacağımız birilerini arıyoruz? Bekarların çoğu bunu tercih mi ediyor, yoksa karşılarına evlenmeyi düşündürebilecek, kafa dengi adaylar mı çıkmıyor? Evliler kervanına katılabilenler şanslı olanlar mı? Peki, onlara sorsanız şimdiki akıllarıyla geçmişe dönseler evlenmezler miydi? Belki de bekarlara sormalı: Şimdiki akıllarıyla geçmişlerine bir göz gezdirseler aslında evlenebilecekleri birkaç adayı harcamışlar mı?… Bu sorular uzar gider, onlara verilen cevaplar da değişir döner.

                      Evlilik artık cepte değil, bıçak sırtı. Her ne kadar yasal olarak tasdik ettirdiğiniz bir ilişki yaşıyor olsanız da hemen herkes eski bayramlardan bahseder gibi “Nerde o eski evlilikler, kırk yıl bir yastığa baş koymalar…” diye dert yanar. Eskisi gibi görücü usulü evlilikler azaldı.

                      Büyükannelerimizin evlenecekleri delikanlıları ancak ve ancak nikah günü görmelerinden hiç bahsetmiyorum bile. Zira çağ, tüketim çağı. Artık insanlar yedikleri yemekler gibi, ayaküstü ve hızlı ilişkiler yaşayıp çabuk tüketiyorlar her şeyi. Sanal alemlerde başlatılan ilişkiler, yine son sürat sanal alemde bitiriliveriyor. Bir cep telefonu mesajı yetiyor çoğu zaman başlatmaya ya da bitirmeye. Facebook’taki ilişki durumu yenileniveriyor ve hoop gelsin yeni adaylar. Hevesler çoğaldı, hazlar azaldı. Kimsenin kimseye eyvallahı kalmadı. Tahammül eşikleri iyiden iyiye yukarılara çekildi. Beklentiler yükseldi, hatta tavan yaptı.

                      Peki, evlilik bu kadar kolay tüketilebilen bir ilişki mi gerçekten? Hayat boyu birlikteliğe imza attığınız kişiyle sonuna kadar yürüyeceğiniz yolda, olur olmadık ufacık bir olayda onun elini bırakıvermek var mı? Sabırsız davranmak, değişime direnmek…?

                      Evlenince farkediyorsunuz köşelerinizi yuvarlamayı göze almaya söz verdiğinizi… Sivriliklerinizi yumuşatmaya… Kocaman bir aile olmayı kabullenmeye, yeni bir çift anne-babaya daha sahip olmaya… Görümcelere, eniştelere, halalara, geniş bir aileye… Yokmuş öyle “Ben sadece onunla evleniyorum”lar, astığım astık kestiğim kestikler, kapıyı vurup çıkarım, istediğimi yaparımlar"… Tam tersine o tarz davranışları arkada bırakmaya söz vermek demekmiş yasal olarak ilişkiyi tasdik ettirmek.

                      Çarptığın kapıya birkaç saat sonra tıpış tıpış geri dönmekmiş meğer. “Ben böyleyim, işine gelirse”lerin bittiğinin işaretiymiş. Kaynanayla iyi geçinmek zorunda olmakmış. Çekirdek aile diye bir gerçeğin sonsuza kadar sürmeyeceğini, tam tersine daha büyük bir aileye ait olmayı kabullenmekmiş. Özel günleri başbaşa geçirmeye elveda demek, cümbür cemaat kutlamalara dalıvermekmiş. Her konuda anlaşmayı beklemekten öte asgari müştereklerde buluşmayı öğrenmek, farklı kişiliklerin ilişkiye renk kattığını görebilmekmiş. Çalışan bir kadın olmanın yanısıra ev kadınlığını da öğrenmek, tost/makarna vb. şeylerle karın doyurmaya son verip lezzetli yemekler yapabilmek, eskiden günde üç öğün yediğin soğuk pizzaları bundan böyle kırk yılda bir yemekmiş.

                      Ama tüm bunların yanında bir o kadar da yalnızlığına son vermek, güvenebileceğin bir kişi demekmiş. Sevdiğin için çaba sarfetmek, pes etmemekmiş. Soğuk yataklara elveda, sarılıp uyuyabileceğin bir sevgiliye merhabaymış. Yalnızlığa yeğmiş. Çocuklarının babası, en yakın arkadaşın, en birinci sırdaşın anlamına gelirmiş. Tek bir pencereden, bazen farklı yönlere de olsa, birlikte bakabilmekmiş.

                      Hayat müşterekmiş…

                      Her şeye rağmen evlilik güzel şeymiş. Yani… Bana göre derler

                      Yorumlar 0
                      Copyright
                      Bugün : 0 - 0 - 0 | Dün : 0 - 0 - 0 | Toplam : 183 - 1130 - 1313 | Üyeler : 0 - 2360 | Online : 0 - 1
                      Onlineler :
                      Neler Yaptık | Hakkımızda | İletişim | SiteMaps | Rss
                      2oo6-2o14 © Copyright Aksaray 68
                      Yazılım Tasarım
                      Aksaray 68

                      AKSARAY.TC - Bizimsite - Aksaray Bilisim - Ihlara - Aksaray Haberler- AxarayFm - siteni ekle
                      YASAL UYARI
                      Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. Sitemiz, 5651 sayılı yasada tanımlanan .yer sağlayıcı. olarak hizmet vermektedir. İlgili yasaya göre, site yönetiminin hukuka aykırı içerikleri kontrol etme yükümlülüğü yoktur. Bu sebeple, sitemiz .uyar ve kaldır. prensibini benimsemiştir. Telif hakkına konu olan eserlerin yasal olmayan bir biçimde paylaşıldığını ve yasal haklarının çiğnendiğini düşünen hak sahipleri veya meslek birlikleri, info@Aksaray.tc mail adresinden bize ulaşabilirler. Buraya ulaşan talep ve şikayetler Hukuk Müşavirimiz tarafından incelenecek, şikayet yerinde görüldüğü takdirde ihlal olduğu düşünülen içerikler sitemizden kaldırılacaktır.

                      Ping your blog, website, or RSS feed for Free
                       

                      Hızlı Sohbet