Aksaray Yöresel Kültürel Kamusal Kurumsal Paylaşım sitesi Aksarayın en iyi Sitesi
Üyelik Giriş Yap | Üye Ol | Şifrem Neydi | Canlı Destek Facebook
Kategoriler
Son Yorumlar
                      Ençok Okunanlar
                      Son 3 ay içinde okunanlar!
                      İstatistikler
                      Üst Kategori 1
                      Yazarlar 7
                      Toplam Yazı 49
                      Toplam Yorum 10
                      Toplam Gösterim 133013
                      İbret alınıp dikkat edilmesi gereken gerçek bir hikaye!
                      Okuma : 3093
                      Yazan : Aksaray 68
                      Tarih : 6.10.2011 01:44:11
                      Kategori : 68 AKSARAY
                      Önceki Sonraki
                      İbret alınıp dikkat edilmesi gereken gerçek bir hikaye!



                      Chat’te tanistigi genç, abisi çikinca.. İbretle okunacak bir olay arkadaşlar..
                      Evlatlarımızı saran tehlikelerin haddi hesabı yok..
                      Anneciğim..,
                      3 yıl kadar önceydi, 16 yaşındaydım, hatırlıyor musun? Doğuşta yayımlanan Bir Annenin Feryadı başlıklı bir yazıyı kaç kere okutturmuş ve gözyaşları arasında o acılı anneye dualar etmiş, onun için üzülmüş ve kimsenin böyle bir duruma düşmemesi için dilekler dilemiştik…

                       

                      Özellikle bizim aile ve kendimiz için dualar etmiştik…

                      Dizinin dibine oturur, başımı gül kokulu göğsüne yaslar; bal akıtan dilinden nasihatler dinlerdim. Yüreğinin atışında ve her anlatışında bizler vardık. Verdiğin o öğütler, yolumu aydınlatır, ufkumu açar, kendime olan güvenimi artırır, hayata bakışımı şekillendirirdi.

                      Beynim dinç, ruhum diri, yüreğim huzura kavuşmuş olarak ayrılırdım yanından… Ve biz aile olarak asla parçalanmayacağı derdim kendi kendime…
                      Arkadaş seçimine dikkat et; Sibelle ilişkilerini sınırlı ve mesafeli tut derdin… Dinlerdim ve tutardım da nasihatlerini…

                      Ama ne oldu da bu hale geldik, hala anlayabilmiş ve sırrını çözebilmiş değilim… Gelsem, kapını çalsam; hem evinden hem de yüreğinden içeri alacaksın, biliyorum; ama, yüzüm yok…. Utanç yığınıyım anne… Hep 16 yaşındaki bebeğin olarak kalsaydım da, sana bu acı ve utancı tattırmasaydım…

                      İki yıl Atheneumda okudum; benimle gurur duyuyordunuz. Yüzümüzü güldürecek, topluma hizmet eden bir insan olacaksın yavrum; diye, benden herkese övgüyle bahsediyordunuz… İkinci yıl sınıfta kaldım, üzerinde durup, nedenlerini araştırmadınız; sorup/soruşturmadınız…

                      O yıl ben, Sibelin internet alışkanlığının kurbanı oldum. Sanal ortamda yazışmalar hoşuma gitmişti ve uzun zaman biriyle haberleşmiştim. Dersleri askıya almış, gece-gündüz bilgisayarın başında arkadaşımla yazışıyorduk… Benim bu halimden bile övgüyle bahsediyor, Aferin benim yavruma! Gece-gündüz ders çalışıyor diyordunuz…

                      Ağabeyimle chat arkadaşlığım
                      Uzun zaman intenette yazıştığımız, hatta kim olduğunu bilmeden, yüzünü görmeden aşık olduğum gençle tanışmak üzere randevulaştık. Korkuyor, çekiniyordum; ama daha fazla dayanamadım ve randevu sözü verdim…

                      Okanla bir kütüphanede buluşacak ve ben elimde, Kerime Nadirin, hiçkırık adlı romanının okuyor olarak onu karşılayacaktım… Okan, tarif ettiği giyimiyle sözleştiğimiz saatte karşımda duruyordu…

                      Ama bu olamazdı anne!!! Çünkü karşımda ağabeyim Erhan duruyordu… Aylarca yazıştığım, şiirler gönderdiğim, sevda şarkıları bestelediğim ve hatta sevdiğimi haykırdığım kişi kardeşim Erhanmış… Göz göze geldik, bakışlarımız mum gibi birbirimizi eritiverdi. Bir utanç yığınıydık.. Kanımın donduğunu, dünyanın durduğunu hissettim bir an… Gözlerinde yanan ışığın söndüğünü, alev fışkıran bir ocağa döndüğünü gördüm. Onurluydu, namusluydu ve o bir erkekti… Dövmedi, sövmedi; beni utancımla baş başa bıraktı ve çekip gitti…

                      Onunla dövüşür, kapışır, kırgın ve küsülü gezerdik ya anne; şimdi onu ne çok özlüyorum bir bilsen!.. Gömlek ve pantolonlarını ütülemeyi, odasına çay-kahve götürmeyi, yatağını düzletmeyi bile özledim anne… O gidince dünyanın yükü omzuma bindi sanki…Ağabeyimin evi neden terk ettiğini hep merak ederdin ya anne, işte gizlenen bu sır ve utançtandı…

                      Ağabeyimi görmedim ondan sonra; ama, onu görenlerden haberini aldım. İyiymiş, sağlıklı ve çalışıyormuş. Evlenmiş ve bir de kızı olmuş… İsmini de bu yaşamıyasıca kızının adını koymuş…Elif diyorlarmış yeğenime… Ağabeyimin beni affettiğinin bir işareti mi bu anne?

                      Onun evden gidişinin ve ailenin büyük bir acıyla karşılaşmasının müsebbibi olarak her şeyi askıya almış, okulu boşlamış ve sigaraya başlamıştım.
                      Aşk Çocuklarıyla Tanışıklığım
                      Anne, yine Doğuşt editör imzalı bir yazıda, genç kızlar;Fuhuş Tuzağına düşmemeleri hususunda uyarılıyordu hatırlıyor musun? İnsanoğlu ne çok unutkan oluyor…

                      Okula artık lafolsun diye takılıyor ve yaşadığım o olayın etkisinden bir türlü kurtulamıyor, değişik yollar deniyor, bir çıkış arıyordum… Okul önünde, sarı saçları, yeşil gözleri, pahalı giysileri ve son model arabası olan bir genç sürekli beni izlemeye başladı. Her türlü konuşma ve arkadaşlık tekliflerini reddettim; diretti, inat etti ve beni pes ettirdi. Beraberce çıkmaya başlamıştık. Beni her gün güllerle; bazen de pahalı hediyelerle karşılıyordu…

                      Önceleri sadece elimi tutuyor, öpmeye bile yanaşmıyordu. Her hali, tavrı beni kendine bağlamış ve sırılsıklam aşık olmuştum. Onunda beni sevdiğinden ve dürüst olduğundan emindim. Çünkü benden istifade etmeye asla yanaşmıyordu. Her şeyi evliliğe saklamalıyız, seni tertemiz olarak ak duvağınla kabul etmek istiyorum iyordum
                      Romantizmin doruğunda bir aşk yaşıyorduk. Ayaklarım yer değmiyordu. Annem, canım anneciğim! Senin öğütlerini ve başıma nelerin geleceğinin hesabını çoktan unutmuştum.

                      Bir gün Serhanın oldum; nasıl oldu hala anlamış değilim. Şu an müptelası olduğum uyuşturucuyu, ilk o gün içirmiş olabilir mi diye zaman zaman düşünüyorum.. Ama ne fayda!
                      Zordayım, dardayım, dipsiz karanlık kuyulardayım anne!… Feryadımı duyduğunu ve her gün gözyaşları içerisinde yolumuzu beklediğini biliyorum…
                      Anne! Ağabeyimin evi terk edişine alışamamışken, benim de ortalardan kayboluşum sizi fena halde yıktı biliyorum. Benimle ilgili gerçekleri öğrendiğinizde kahrolacağınızı bildiğimden gitmek zorundaydım anne… Her şeyi anında sana anlatsam bu hallerin hiçbiri başıma gelmeyecekti; ama bunun için artık çok geç…

                      Serhan, kendisiyle olduğum o utanç anını video olarak görüntülemiş. Bu rezil kaseti size gösterme tehdit ve şantajıyla beni sizden kopardı. Birbirimizi seviyorsak, ailemi evliliğe razı ederim, böyle bir çirkefliğe neden gerek duydun diye sorduğumda verilen cevap benim bitişimin başlangıcıydı….

                      Ne evliliği be! Bundan böyle benim malımsın ve istediğim şekilde hareket etmek zorundasın! Aksi halde başına gelebilecekleri sen hesapla!..
                      Fuhuş ve uyuşturucu bataklığındayım
                      Parasız kaldığını söyleyerek başka erkeklere pazarlandım, uyuşturucu bulamama korkusuyla her denilene boyun eğdim. İnsanlığımdan, kadınlığımdan zerre kalmadı anne. İçimde yanan koca bir ateş her gün beni yakıp bitiriyor. Ateşten sıcak olan o kucağını özledim, gül kokunu, yüreğinin atışını, şefkatli bakışını özledim anne!..

                      Bir gün bu hayata elveda diyeceğim, belki de senden önce göçeceğim.. Saçlarım ve gözlerim artık gece siyahı değil!.. Sarı ve yeşil oldular anne.. Burnum düzeltildi…
                      Öldüğümde teşhis için seni çağırırlarsa tanımakta zorlanır ve belki de,bu benim nazlı kızım Elifim değilder çeker gidersin.. Beni yadellere bırakma anne, beni de al yanına; beni de götür gideceğin yere….

                      Beni, sol göğsümün, tam yüreğimin üstüne yaptırdığım ve ANNEM; yazdırdığım dövmeden tanı anne!..
                      Pezevenkler, bu dövmeyi, fuhuş pazarında kimse kimsenin de malını kullanmasın diye kazdırırlarmış, ama ben sana olan sevgimin bir nişanesi olarak kazdırdım ve beni ölünce rahat tanıyasın diye yazdırdım anne!…

                      Serhanı polise şikayet ettim, üç gün sonra çıkıp geldi ve daha da azıttı, korkuyorum anne!.. Bu şebekeyi durduracak tek güç; aileler ve özgüvenle donatılmış gençlerdir anne…

                      Anne, bu mektubu sana mı yazdım, yoksa benden sonra bu tuzağa düşmesini istemediğim genç kızlara mı bilemiyorum…

                      Yorumlar 1
                      • Yorum
                      • Yazan : Naz68 68 ortaköy - Tarih : 6.10.2011 14:14:13

                        cok anlamli ve ibret verici bir mektupmus gercekten .allah dogru yoldan ayirmasin tüm evlatlarimizi korusun... 

                        Copyright
                        Bugün : 0 - 0 - 0 | Dün : 0 - 0 - 0 | Toplam : 183 - 1130 - 1313 | Üyeler : 0 - 2360 | Online : 0 - 1
                        Onlineler :
                        Neler Yaptık | Hakkımızda | İletişim | SiteMaps | Rss
                        2oo6-2o14 © Copyright Aksaray 68
                        Yazılım Tasarım
                        Aksaray 68

                        AKSARAY.TC - Bizimsite - Aksaray Bilisim - Ihlara - Aksaray Haberler- AxarayFm - siteni ekle
                        YASAL UYARI
                        Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. Sitemiz, 5651 sayılı yasada tanımlanan .yer sağlayıcı. olarak hizmet vermektedir. İlgili yasaya göre, site yönetiminin hukuka aykırı içerikleri kontrol etme yükümlülüğü yoktur. Bu sebeple, sitemiz .uyar ve kaldır. prensibini benimsemiştir. Telif hakkına konu olan eserlerin yasal olmayan bir biçimde paylaşıldığını ve yasal haklarının çiğnendiğini düşünen hak sahipleri veya meslek birlikleri, info@Aksaray.tc mail adresinden bize ulaşabilirler. Buraya ulaşan talep ve şikayetler Hukuk Müşavirimiz tarafından incelenecek, şikayet yerinde görüldüğü takdirde ihlal olduğu düşünülen içerikler sitemizden kaldırılacaktır.

                        Ping your blog, website, or RSS feed for Free
                         

                        Hızlı Sohbet